19 Ekim 2010 Salı

pozitif düşünce dalgaları yolluyorum evrene

sürekli içimden tekrar ediyorum;
herşey yolunda,
asyam gayet sağlıklı, bu işlemler sadece önlem...

dün öğleden sonra üçlü tarama testi sonucumu öğrendim telefondan. doktorum 1/250'nin risk sınırı olduğunu, bizim test değerimizin ise 1/257 çıktığını ve o yüzden renkli ultrason tarihimizi öne almamız gerektiğini söyledi. o öyle söyledi ama ben neler düşündüm, neler? tabi kadıncağız beni tanımıyor, derinden nasıl bir paranoid şizofren olabildiğimi bilmiyor. sabah gelip test sonuçlarını almamı ve önerdiği profesyonel genetik merkezinin irtibat numarasını vereceğini söyledi. sabah 9.00için sözleştik.
telefonu kapattığımda beynim uyuşmuş gibiydi. sürekli dediklerini içimde tekrar edip, anlamlandırmaya çalıştım. babamızı aradım, meşgule aldı beni. malum o da işteydi. 10dk. dişlerimi sıktım ama dayanamadım gene aradım, bu sefer cevap vermedi. dedim; "masasında değil, muhtemelen, panik yapma sakın." lavaboya gittim. aynaya bakmadan yüzümü yıkadım. çıkınca bir kere daha aradım. nihayet kapatıp beni geri aradı. malum iş hayatı, profesyonel olmalıyım, kimseye belli etmemeliyim diyerek kendimi mutfağa attım. ilk cümlem;
-yarın sabahtan işten izin alabilir misin? oldu.
-olur, ama neden? ne oldu? dedi, şaşkınım.
-bir aksilik var, ultrason için, demeye çalıştım ama diyemedim. sesim boğuklaştığı gibi gözyaşlarım akmaya başladı.
- aşkım ne olduğunu anlatır mısın?
...
bırakın konuşmayı, hıçkırmamak için kendimi zor tutuyorum.
-sen ofiste misin?
-evet.
-tamam,bekle ben hemen geliyorum. gelince konuşuruz, dedi kapattık.

kimseye görünmeden tuvalete gittim. sessiz olmaya gayret ederek bi güzel ağladım. bir yandan da hava kararmaya başladığından çıktığımdan yüzüm gözüm belli olmaz inşallah diye düşünüyordum. başkalarınan gözünde nasıl görüneceğimizi düşünmekten yeri geliyor tüm korkularımız içimizde patlıyor.
biraz sakinleşince babacığı yeniden aradım.henüz fabrikadan çıkmamıştı.
-sakin ol, panik yapacak bişi yok, dedim.
-ne oldu, sakince anlat bana, dedi.
-test sonucumuz sınıra yakın çıkmış, renkli ultrasonu erkene almamız gerekiyormuş. ben ilk duyduğumda panikledim, beni biliyorsun. senin de sesini duyunca dayanamadım, ağlama moduna geçtim, dedim.
- tamam canım, sakin ol, ben hemen geliyorum.
- tamam ama normal gel, acele etme, panikleme,dedim.

telefonu kapadıktan sonra sümüklerimi sildim, yüzümü, saçımı başımı düzelttim. tuvaletten çıkıp, masama gittim. işime odaklanmaya çalıştım olmadı. bildiğim bütün hamilelik sitelerini açıp internetten üçlü tarama testleri kısımlarını açıp, okumaya başladım. az sonra patronum gelip, sabah 9 gibi  müşteri geleceğini sabah ilgilenirsem sevineceğini söyledi. duygularımı ve gözyaşlarımı bastırmaya çalışırken  doktora uğramam gerektiğini biraz geç kalacağımı, yarım yamalak da olsa anlattım. yavuz bey (patronum olur kendisi); hayırdır bir aksılık mi var, dedi. yok mok, dedim ama tutamadım kendimi. boğuk  kedi sesimle, laf dinlemeyen gözyaşlarımla kısa bir özet geçtim. departman arkadaşım bahtiyar ve yavuz bey, bana bunların normal olduğunu, risk grubunda olmanın tehlike arz etmeyeceğini, bazen doktorların daha evhamlı davrandılarını hatta bazı doktorların para kazanma hırsı yüzünden olayları abartıp, ekstra testler istediklerini falan anlattılar. paniğim geçer gibi oldu ve en azından gözyaşlarım durdu. o sırada derya, gtalk'ta online destek çalışmalarına devam ediyordu. sakin ol, panik yapma, stese girme bebeğini düşün, diyerek...

kapı çaldı, babacığımız geldi. ofiste sadece bahtiyar ve ben kalmıştık allahtan. dr. google' a sorarak risk grubunda olmadığımı gördük. 1/257 demek risk sınırına yakınsın demekmiş. renkli utrasonda herşey normal çıkarsa amniyosentez işlemine gerek kalmazmış.
bir gıdım daha rahatladım ama tam değil:)

sabah  doktorumuzu görmeye, test sonuçlarımızı almaya ve sonuçları yorumlatmaya gittik. sınıra yakın olduğum için ultrasonu erkene almak istediğini, herhangi bir sorun oluşursa ki, oluşması garanti değil. yüksek ihtimalle sorun olmayacağını düşünüyormuş ama tedbirli olmakta fayda varmış. genetik bir sorun varsa da, en kısa zamanda tespit edilmeli ve müdehalesi hamileliğin 22. haftasına kadar yapılmalıymış. yasal süreç açısından. 26 ekim salı gününe  ultrason için randevu alabildik.
inşallah renkli ultasonu sağ salim atlatırız ve diğer işlemlere hiç gerek kalmaz.
asyam için sakin olmalı ve stres yapmamalıyım.
kızımı sağlıkla kollarıma alacağım güne kadar metin olmalıyım.

herşey yolunda, bir aksilik yok, herşey yolunda...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder